Yurtdışı Bayi Toplantılarında Konsept Doğru Mudur?
Yurtdışında tatil yapmayı sevenlerdenim. Sebebi çok net olmamakla beraber mesleki rahatsızlardan dolayı Türkiye de çalışıyor gibi hissetmem ve her türlü ayrıntı üzerinde kafamı yormam. Garsonun kıyafeti davranışı, Resepsiyonun gülümsememesi odanın 14:00 de hazır olmaması vb gibi çok kişinin sorun yapmadığı konularda kafamı meşgul etmem ve bununla kalmayıp çözüm üretmeye çalışmam. Yurtiçi bayi toplantılarında oda sayımızdan ötürü otelde biraz da baskın olmamızdan da dolayı tüm oteller işyerim gibi oldu.
Bununla beraber yurtdışı ise benim için tam bir özgürlük. Özellikle de düz yerler. Bisiklete binmek, yürüyüşler yapmak tam bir dinlence oluyor.Kimseyi tanımamam ve kimsenin beni tanımaması ise ilişkileri yapıcı ve keyifli hale sokmamıza yol açıyor. Peki organizasyonlarını yaptığımız Yurtdışı Bayi toplantılarında, eğitim Hizmetlerinde ve/veya Yurtdışı Teknik gezilerinde bizden istenenler ile verdiğimiz hizmet beklenen verimi sağlıyor mu?
Yurtdışı Bayi toplantılarında veya organizasyonlarda genelde Türk katılımcılarımız Türkiye’deki hayatı orada bizden isterler. Türkiye de yediği eti aynı pişirme şekli ile Türkçe bilmesini istediği garsondan servis ister. Araba ile her internet sitesinde hikayesinin yazılı olduğu bazı turistik yerlerin 2 sene önce oraya gidilmiş gezisi yapılır. Akşam otantik yemek yemek yenecek tamamen turistik amaçlar ile yapılmış restaurantlarda gala yemeği ile biter.
Yurtdışında yaptığım gezilerde dinen uygun görmediğim domuz eti dışında her şeyi yerel halkın yediği şekilde yemeyi tercih ediyorum. Çine gidip de “waribashi” ile deniz yosunu yemezsek veya Çekya’da meşhur Trdelnik tatlısının tadına bakmazsak onları anlayamayacağımı düşünürüm. Şehrin yerel halkın yaşadığı en az bir semti gezmek ve dahi okul bahçelerini gözlemlemek, varsa kahvelerinde bir kahve içip halkın oynadığı bazı kahve oyunlarını izlemek sohbet edebilme şansım varsa sohbet etmek yurtdışı organizasyonlarımın olmazsa olmasıdır. Yurtdışı kültürlerinin başka şekilde nasıl öğrenileceğini bilmiyorum.
Bunları yazıyorum; çünkü genelde yurtdışı gezilerinden bize kalanlar eski şehirde çekilmiş 3 veya 4 selfie ve birkaç buzdolabı magneti oluyor.
Daha verimli, daha keyifli yurtdışı organizasyonları bizi bekliyor.